www.bulentozcagatay.com

İçeriğe git

Ana Menü

Kaktüs Felsefesi

Denemeler 3

    Penceremin önünde kaktüs saksıları var. Çok severim kaktüsleri. Çiçekçilerin önünden geçtiğimde gözüme takılan bir kaktüs olursa alırım ara ara. Her seferinde değişik bir kaktüs almaya çalışırım. Epeyce biriktiler zaman içerisinde. Şimdi bir kaktüs topluluğu oluştu camın önünde.

    Nedendir bilmem ama kaktüslere olan sevgim fazladır. Belki hayatın içerisindeki duruşları nedeniyle seviyorum onları. Nasıl durur kaktüsler hayatın içerisinde derseniz her canlı gibidirler aslında. Bir canlı hayatın içinde nasıl var olmaya çalışırsa onlar da öyle var olmaya çalışırlar ama yapıları açısından kendilerine has olduğunu düşündüğüm bir duruş içerisinde görürüm kaktüsleri hep.

   Kaktüslerin duruşları dikkat çekici gelir bana. Yaşamın en zor olduğu yerlerde bile sürdürebilirler yaşamlarını.
Hiç kimsenin yardımı olmaksızın yeryüzünündeki en yalçın ve en hırçın yerlerine bile tutunabilirler. Dağlarda, bayırlarda, çöllerde, kayalarda, soğuk sıcak demeden, rüzgara fırtınaya aldırmadan, sanki aç, sanki susuz dimdik durur gibidirler. Onca zorluklara rağmen canlı ve diri yaşama tutunmuş görünürler. Filmlerde görmüşsünüzdür. Kavurucu topraklarda, bozkırlarda ya da çölllerde susuz kalan ve daha önce karşılaşmadığı, kim olduğunu bilmediği kimselere hayat verirler kaktüsler, içlerindeki suyla.

   Onca sert koşulların içerisinde her zaman varlar duygusu verirler bu yalnız kahramanlar. Küskün gibi dururlar ama değildirler. Nice zorluklara, susuzluğa, yalnızlığa karşı küsmek şöyle dursun hiç açmayacakmış gibi görünseler de çiçek de açarlar. Açarlar ama çok kıymetlidir çiçekleri. Öyle ikide bir açmazlar. Açtıklarında da bütün güzelliklerini gözler önüne sererler çiçekleriyle. Kısa süre için gösterirler çiçeklerini. Benim güzelliklerimi gör, kaçırma, kiymetini bil, birazdan içime kapanacağım, kimbilir bir daha ne zaman gösteririm sana güzelliklerimi der gibidirler. Bir çiçek açtıklarında gördünüz gördünüz, çok sürmeden bırakırlar çiçeklerini ve yine dikenlerinin arasına çekilirler.

   Aylarca su vermeyi unutsanız da öf, pöf çekmezler. Sanki cevap verir gibi, mesaj verir gibi daha da büyürler, daha da canlanırlar, daha da dirileşirler. Kimsenin yardımına ihtiyacım yok der gibidirler. Gururlu ve mağrurdurlar. Eğilip bükülmezler. Yalnız duruşlarının içerisinde, yaklaşmak bile kolay değildir. Dikenleri yaklaşmasan iyi olur der gibidir. Dikenleri ile kendilerini kendilerini mükemmel korurlar. Dokunanın vay haline. Kaktüs dikenlerini herkes bildiğinden kimse tutmaya çalışmaz bu yüzden. Çok sevseniz bile dokunamazsınız onlara. Buna rağmen yeşillikleriyle, görünümleriyle canlılık verirler etrafa.

   Yaşamın içindeki bu duruşlarıyla felsefi bir çiçektir kaktüs...

    

 
İçeriğe Geri Dön | Ana Menüye Geri Dön