Ana Menü
Fakülte yıllarında tenis oynama denemem olmuştu. Gelgelim o günlerde Tenis oynamanın insanın yaşamına neler katabileceğini anlayamamıştım. Yıllar geçip gitti. 42-
Baktım bu iş böyle olmayacak, çalışmaya başladım. Önce uzun uzun televizyonda seyrettiğim Tenis maçlarını daha dikkatle izlemeye başladım. Nasıl vuruyorlar topa anlamaya çalıştım. Sonra halka açık tenis kortlarının olduğu bir yerdeki duvar çalışmalarını keşfettim. Aylarca o duvarda topa vurdum. Televizyonda izlediğim Tenis sporcularının yaptıklarını yapmaya çalışıp onlar gibi vurmaya uğraştım topa.
Günün birinde tenis oynamayı bilen bazı arkadaşlarım bir sohbet sırasında beni de maç yapmaya çağırdılar. Gittim. Pek başarılı olamasam da biraz oynayabildim. Daha sonra tenis oynamaya yine çağırdılar beni arkadaşlarım. Bir kaç maç sonrasında arkadaşlarımdan biri farketti. Yahu senin bu raket çocuk raketi, sana hiç uygun değil, nerden buldun filan dedi. Hiç farkında değildim. Sonra Tenis malzemeleri satan bir mağazaya gittim. Bana uygun bir raket aldım. İşe yaradı. Daha iyi oynamaya başladım. Zaman geçtikçe Tenisi daha çok sevmeye başladım. Sonraki yıllarda tenise daha çok zaman ayırdım. Şimdi hayatımın bir parçası. O kadar benimsedim ki tenis karikatürleri bile çizmeye başaladım.